19 yaşında bir hukuk öğrencisi olan Barış, günümüzde maddi durumu ve sosyal statüsü iyi olan hemen her ailenin çocuğu gibi klasik proje çocuklarından biridir. Hep en iyi okullarda okumuş, tüm öğrencilik hayatı bu okulları kazanmaya çalışmakla geçmiştir.
Barış ailesinin istediği gibi bir genç adam olma yolunda ilerliyor gibi görünse de aslında hiçbir şey göründüğü gibi değildir. Çünkü Barış istemi dışında programlanmış bütün bu hayatında hep bir çıkış noktası aramış ve sonunda çıkışı ailesinin asla onaylamayacağını bildiği hız tutkusunda bulmuştur.
Bu delicesine hız tutkusu Barış’ın hayatının hiç beklemediği şekilde değişmesine sebep olacak ve Barış’ın İstanbul’da başlayan fırtınalı hikâyesi; şehrin kaos ortamından sıyrılarak Ömerli’deki sıra dışı bir çiftliğe kadar uzanacaktır.
Barış bir yandan yepyeni bir hayatla karşılaşırken çiftliğin diğer gençleri Gülşen, Bekir, Feraye ve Aliço’nun hayatları da Barış’ın gelişiyle birlikte yavaş yavaş değişmeye başlayacaktır.