Berlin Duvarı'nın yıkılmasından sonra, Sovyet işgal kuvvetlerinde binbaşı olan Viktor Borisoviç hastaneden taburcu olur ve birliklerin onsuz kenti terkettiğini öğrenir. Burada hapishane bile Rusya'ya dönmekten iyidir diye düşünerek Berlin'de kalmaya karar verir. Rütbesine uygun bir aracı olmadığı için, bir bisiklete kızıl bayrak takar ve eski kuralların artık geçerli olmadığı, yenilerinin ise henüz konmadığı garip sahipsiz bir ülkede bisikletiyle dolaşmaya başlar. İş, yiyecek ve aşk arayışı onu, aralarında polislerin, karaborsacıların, mültecilerin, kızların ve siyasi iltica tüccarlarının bulunduğu çok çeşitli insanla bir araya getirir. Bu baş döndürücü değişim döneminde, o da hayatın anlamını bulmakta zorluk çeker.